Merhabalar,
bugünkü başlığım gündemdeki dershanelerin kapatılması mevzusuna biraz atıf gibi oldu sanki hee:D Bu mevzuya girmeyip 1-1,5 ay kadar önce kedim Şerbet için aldığım güzel bir şeyi sizinle paylaşmak istiyorum.
Rosmarinim...
14 Eylül 2012 Cuma
13 Eylül 2012 Perşembe
YOLLARDA III
Başlıkta rakam LXXXVIII'lere kadar gidecek diye çok korktum bir an :) Balıkesir gezimi bu başlık altında yazmaya devam edersem o rakamları göreceğiz sanırım hep beraber.Öğrencilikte tatmadığım bu duyguyu sizinle tadarım artık,yok yaw vazgeçtim yeni bir başlık bulmalıyım Balıkesir için. Yalnız yazacak o kadar çok konu birikti ki bir an önce yazayım ki geçen haftasonu yaptığımız Bursa gezime geçeyim. Valla bu sene leyleği havada gördüğümü de hatırlamıyorum ama artık biri bana dur desin lütfen :)
12 Eylül 2012 Çarşamba
YOLLARDA-II
Merhabalar arkadaşlar,
yazı hazırlamaya üşenip duruyorum nereye kadar bu kaçış değil mi:) Memleket gezintimizi tam yayınlayamadan Balıkesir tatilini de yaptım geldim, onu da artık kışın yayınlarım bu tembellikle :)
En son nerede kalmıştık? Evet tüm aile fertleri babacığımın mevlidi için memlekete gitmiştik. Alnızımızın akıyla bu güzel görevimizi hakkıyla yerine getirdik çok şükür.
yazı hazırlamaya üşenip duruyorum nereye kadar bu kaçış değil mi:) Memleket gezintimizi tam yayınlayamadan Balıkesir tatilini de yaptım geldim, onu da artık kışın yayınlarım bu tembellikle :)
En son nerede kalmıştık? Evet tüm aile fertleri babacığımın mevlidi için memlekete gitmiştik. Alnızımızın akıyla bu güzel görevimizi hakkıyla yerine getirdik çok şükür.
31 Temmuz 2012 Salı
YOLLARDA - I
Merhabalar, sanırım uzun bir yazı olacak ama inanın güzel şeyler var.
Buralarda yokken nerelerde olduğumu size anlatacağım demiştim.Hadi bakalım bismillah deyip başlayalım :)
Temmuz ayı içerisinde güzel bir vazife için ailece yollara düştük.Babacığımız için memleketimizde de mevlit okutmak istedik.Bizler memleketimizi bilmeyiz ama babacığım aşığıydı oraların, zamanında çocukluğunu orada bırakmış gelmiş İstanbul'a. Köyünü, biricik annesini, oraların masum insanlarını... kısaca ardında bıraktığı anılarını çok anlatırdı bizlere.Küçükken gitmişliğimiz vardı elbette ki oralara.Ama onun gözünden asla bakamadık o küçük köye, onun gibi sevemedik o diyarları kaldı ki onun aşık olduğu yerleri beğenmiyor, 3-5 günlük ziyaretlerimizde bile söyleniyorduk.Babacığım da biz köyde sıkılmayalım diye her gün farklı köylere,farklı piknik alanlarına hatta civar illere götürürdü bizleri.Bu gezmeler çok hoşumuza giderdi ama. Çocukluk işte...
Şimdi çok farklı oldu hepimiz için.Biz de çocukluğumuza döndük sanki.Oralarda babacığım canlandı hep gözlerimde.Onun çevik hareketleri, çalışkan tavırları,neşeli türküleri eşlik etti bana dolaştığım bahçenin avlusunda.Baba yadigarı evi ayakta tutabilmek için az çalışmamıştı oralarda babacığım.Küçük ellerimizle biz de ona az yardım etmemiştik.Hep türkü söylerdi babacığım köyünde,mutlu olduğunda yapardı bunu.Meğer ne kadar mutlu olurmuş o küçük köyünde.Gözyaşları içinde kalıyorum bunları yazarken, o yüzden duygusala bağlamamalıyım:)
Neyse...
20 kişi düştük yollara.Ben, eşim, kardeşim ve enişte aynı arabada yolculuk ettik.Yolculuk çok şükür çok çok eğlenceli geçti. 5.5 saatlik yolu 8 saatte gittik.Orada duralım bunu yiyelim, şurada duralım şunu içelim derken. Hatta eşimle beraber üniversite okuduğumuz şehre uğradık.Gece vakti bile sokaklarda öğrenciler vardı,ne güzel şehir,ne güzel anlarmış o zamanlar yaaa. Eşimle birbirimizi tanımadığımız zamanlarda yaşadığımız evlerin, yurtların önünde birlikte fotoğraf çekildik.Eşim hatta olayı abartıp 5 yıl boyunca kaldığı giriş kattaki evin ışığını ve perdesini açık görünce camını tıklattı.İçeride iki genç bir taraftan bira içip bir taraftan da tavla oynuyorlardı.Cama vurmadan önce sapık gibi bir müddet onları izledik.'Deli misin bu saatte' demelerimize aldanmadan bizimki çoktan evin camı önünde karabasan gibi dikildi.Gençler çok korktular,biraz da kafaları güzeldi sanırım,camı açmadılar tabi ki bizimkine.'İnsanlık ölmüş, bizim camımız herkese açıktı ( eşim ve arkadaşları eve giriş çıkışları camdan yapıyorlarmış) diyerek geldi bizimki yanımıza.Hali çok komikti ya...
Fotoğraflara geçelim artık değil mi?
1 saat bile yol almadan mola verdiğimiz yer :)
Buralarda yokken nerelerde olduğumu size anlatacağım demiştim.Hadi bakalım bismillah deyip başlayalım :)
Temmuz ayı içerisinde güzel bir vazife için ailece yollara düştük.Babacığımız için memleketimizde de mevlit okutmak istedik.Bizler memleketimizi bilmeyiz ama babacığım aşığıydı oraların, zamanında çocukluğunu orada bırakmış gelmiş İstanbul'a. Köyünü, biricik annesini, oraların masum insanlarını... kısaca ardında bıraktığı anılarını çok anlatırdı bizlere.Küçükken gitmişliğimiz vardı elbette ki oralara.Ama onun gözünden asla bakamadık o küçük köye, onun gibi sevemedik o diyarları kaldı ki onun aşık olduğu yerleri beğenmiyor, 3-5 günlük ziyaretlerimizde bile söyleniyorduk.Babacığım da biz köyde sıkılmayalım diye her gün farklı köylere,farklı piknik alanlarına hatta civar illere götürürdü bizleri.Bu gezmeler çok hoşumuza giderdi ama. Çocukluk işte...
Şimdi çok farklı oldu hepimiz için.Biz de çocukluğumuza döndük sanki.Oralarda babacığım canlandı hep gözlerimde.Onun çevik hareketleri, çalışkan tavırları,neşeli türküleri eşlik etti bana dolaştığım bahçenin avlusunda.Baba yadigarı evi ayakta tutabilmek için az çalışmamıştı oralarda babacığım.Küçük ellerimizle biz de ona az yardım etmemiştik.Hep türkü söylerdi babacığım köyünde,mutlu olduğunda yapardı bunu.Meğer ne kadar mutlu olurmuş o küçük köyünde.Gözyaşları içinde kalıyorum bunları yazarken, o yüzden duygusala bağlamamalıyım:)
Neyse...
20 kişi düştük yollara.Ben, eşim, kardeşim ve enişte aynı arabada yolculuk ettik.Yolculuk çok şükür çok çok eğlenceli geçti. 5.5 saatlik yolu 8 saatte gittik.Orada duralım bunu yiyelim, şurada duralım şunu içelim derken. Hatta eşimle beraber üniversite okuduğumuz şehre uğradık.Gece vakti bile sokaklarda öğrenciler vardı,ne güzel şehir,ne güzel anlarmış o zamanlar yaaa. Eşimle birbirimizi tanımadığımız zamanlarda yaşadığımız evlerin, yurtların önünde birlikte fotoğraf çekildik.Eşim hatta olayı abartıp 5 yıl boyunca kaldığı giriş kattaki evin ışığını ve perdesini açık görünce camını tıklattı.İçeride iki genç bir taraftan bira içip bir taraftan da tavla oynuyorlardı.Cama vurmadan önce sapık gibi bir müddet onları izledik.'Deli misin bu saatte' demelerimize aldanmadan bizimki çoktan evin camı önünde karabasan gibi dikildi.Gençler çok korktular,biraz da kafaları güzeldi sanırım,camı açmadılar tabi ki bizimkine.'İnsanlık ölmüş, bizim camımız herkese açıktı ( eşim ve arkadaşları eve giriş çıkışları camdan yapıyorlarmış) diyerek geldi bizimki yanımıza.Hali çok komikti ya...
Fotoğraflara geçelim artık değil mi?
1 saat bile yol almadan mola verdiğimiz yer :)
Etiketler:
mola,
öğrenci evi,
öğrenci yurdu,
seyahat,
trençkot
21 Temmuz 2012 Cumartesi
HAYIRLI RAMAZANLAR
Uzuuuun bir aradan sonra herkese merhabalar.Hayırlı ramazanlar olsun hepimize inş.Bu sıcak günlerde Allahım sabrımızı bin kat arttırsın inş.
Bu seneki ramazan bizim aile için çok buruk inanın.Babacığımsız ilk ramazanımız bu.Özellikle biricik annem için daha da zor bu durum.Koca evin içinde yapayalnız kaldı anacım.Bizlere de gelmek istemiyor evini,anılarını geride bırakmamak için.Tabi ki de burada görev bizlere düşüyor, o gelmezse biz ona gideriz değil mi? İftarlarımız anacımla beraber olacak inş.Bol bol sabır niyaz ediyorum Allah'ımdan bizlere ve bizler gibi sevdiklerini ahirete yolcu edenlere.
Bu süre zarfında neler yaptığımı merak ediyorsanız eğer yaptıklarımı, yaşadıklarımı bir bir anlatmaya daha doğrusu yazmaya parmaklarım dayanmaz, ama söz verdiğim gibi güzellikleri paylaşmaya çalışacağım sizlerle.
Çok gezdik,güzel güzel yerler gördük.Sizlere de fikir olabilmesi için yavaş yavaş paylaşmayı düşünüyorum.
Bu seneki ramazan bizim aile için çok buruk inanın.Babacığımsız ilk ramazanımız bu.Özellikle biricik annem için daha da zor bu durum.Koca evin içinde yapayalnız kaldı anacım.Bizlere de gelmek istemiyor evini,anılarını geride bırakmamak için.Tabi ki de burada görev bizlere düşüyor, o gelmezse biz ona gideriz değil mi? İftarlarımız anacımla beraber olacak inş.Bol bol sabır niyaz ediyorum Allah'ımdan bizlere ve bizler gibi sevdiklerini ahirete yolcu edenlere.
Bu süre zarfında neler yaptığımı merak ediyorsanız eğer yaptıklarımı, yaşadıklarımı bir bir anlatmaya daha doğrusu yazmaya parmaklarım dayanmaz, ama söz verdiğim gibi güzellikleri paylaşmaya çalışacağım sizlerle.
Çok gezdik,güzel güzel yerler gördük.Sizlere de fikir olabilmesi için yavaş yavaş paylaşmayı düşünüyorum.
20 Mayıs 2012 Pazar
PEK 'ALA'
Merhabalar,
dergi karıştırmayı çok seven biri olarak sizleri bir dergiyle tanıştırmak istiyorum.Bilenleriniz vardır ama bilmeyenler için güzel bir alternatif olabilir.
dergi karıştırmayı çok seven biri olarak sizleri bir dergiyle tanıştırmak istiyorum.Bilenleriniz vardır ama bilmeyenler için güzel bir alternatif olabilir.
3 Mayıs 2012 Perşembe
EV DEKORASYONUNDA ÇİÇEK
Merhabalar,
bir önceki yazımda çiçekten bahsetmişken devam edeyim dedim.
Evde canlı çiçeklere bayılırım. Çiçekler gerçekten de insana acayip moral veriyor. Hele evden içeri girdiğimde güllerin kokusu burnuma geliyor ya enerjim tavan yapıyor :) Çiçeklerin görüntüsü için aynı şeyi söyleyemeyeceğim ama. Malesef ki evden çıkarken bıraktığım gibi bulamıyorum onları, biraz yenmiş biraz da dağıtılmış olduklarından :) Olsun kokusu yeter diyeyim de Şerbet hanımın kulakları çınlamasın :)
Bol resimli bir ileti olsun ve çiçek manyağı tüm kadınlara ilham versin :)
bir önceki yazımda çiçekten bahsetmişken devam edeyim dedim.
Evde canlı çiçeklere bayılırım. Çiçekler gerçekten de insana acayip moral veriyor. Hele evden içeri girdiğimde güllerin kokusu burnuma geliyor ya enerjim tavan yapıyor :) Çiçeklerin görüntüsü için aynı şeyi söyleyemeyeceğim ama. Malesef ki evden çıkarken bıraktığım gibi bulamıyorum onları, biraz yenmiş biraz da dağıtılmış olduklarından :) Olsun kokusu yeter diyeyim de Şerbet hanımın kulakları çınlamasın :)
Bol resimli bir ileti olsun ve çiçek manyağı tüm kadınlara ilham versin :)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)